“9 yaşından beri bu işin içindeyim. Abimin yanında işe başladım; bulaşık yıkadım, çıraklık yaptım, kalfalık yaptım. Abim beni yetiştirdi. Sonra usta oldum.” Dile kolay 9 yaşında başlayan bir ustalık dönemi, aklımıza gelen hemen aynı soru. Nedir bu yemeklerin lezzetin sırrı?
“En önemlisi biz işimizi aşkla yapıyoruz. Sabah 07.00’de gelirim 11.00’e kadar mutfakta çalışırım. Öğlene hazırlıkları tamamlanınca akşam için de yine 15.00-16.00 gibi mutfağa girer çalışırım. Ondan sonra salona geçiyorum karşılama, uğurlama, sohbet etme. Memnuniyetlerini alıyorum, şikayetleri var mı? Masa masa gezerim, benim için bu çok önemli. Eleştiri her zaman doğruyu getirir.”
Kışın günlük 600 kişi yazın 900-1000 kişi ağırlıyoruz. Ramazan’da aynı anda yazın hem içeri hem dışarıya 1200 – 1300 kişiye servis yaptık. En çok saç tava, kaburga dolma, gerdan tercih ediliyor. Sonra ızgara çeşitleri geliyor. Menüde 40 çeşit yemeğimiz var. Patlıcan dolma, içli köfte bunlar ara sıcak, akşam servisinde çiğ köfte çıkar. Etli çiğköftemiz. Ayranın yoğurdu baladan gelir.”
“Kahvaltımız süper, bizim kahvaltımızı Ankara’da herkes konuşur. Bizim kahvaltımız gerçekten 10 numara, malzemelerimiz yine Diyarbakır’dan geliyor. Bütün peynirlerimiz doğal, özel. Mesela cuma günü peynir yapılıyor, pazar günü biz burada servis ediyoruz.”
“İngiltere’ye gidip geliyorum, işletmelere bakıyorum, restoranlara bakıyorum, çok yakından izliyorum. Ona göre kendimi geliştiriyorum. İlk hedefim New York’ta bir yer açmak. Hep kafamda. İlk önce, her şeyden önce dürüst olacaksın, dürüst. Dürüst esnaf olacaksın, dürüst olmazsan iş yürümez.”
“İrmik helvamız, Türkiye’yi geç yurtdışına da gidip geliyorum böyle bir lezzet yok. Yağımız sade yağ Bingöl ve Van’dan geliyor.” Her şey doğal zeki Usta’nın menüsünde.